Atatürkçülük ne demektir?
Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve
ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş
savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
- Amacımız , ulusal
sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı
sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne
olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir.
Atatürkçülüğü, "tam
bağımsızlık" inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri
"Atatürkçülük" adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı'nın
başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün programlarına
dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!..
- Tam bağımsızlık demek,
elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her
alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi
birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile
bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Biz, bunu sağlamadan ve
elde etmeden başarıya ve esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz...
İşte Atatürk budur, işet "Atatürkçülük" budur...
Kurtuluş Savaşı, kökeninde "antiemperyalist" ve "antikapitalist" düşüncelerin kutsal harcını taşır:
- Biz bu hakkımızı saklı
tutmak, bağımsızlığımızı emin bulundurmak için genel kurulumuzca,
ulusal kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi
yutmak isteyen kapitalizme karşı kavga vermeyi uygun gören bir yolu
izleyen insanlarız.
Bu sözleri söyleyen ve her
adımında ulusal bağımsızlığı, devrimci ve ilerici bir dünya görüşü ile
sağlayıp pekiştiren Atatürk'ü bugün içine itildiğimiz ekonomik
tutsaklığın temeli ve adı gibi görmek, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı
yapılabilecek en ağır ve de en sinsi saldırıdır.
Atatürkçülük bağımsızlık
demektir, Atatürkçülük ulusal onur demektir, Atatürkçülük devrimcilik
demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa
Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi:
- Karşılıklı güvenlik ve
esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir
mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe,
genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen birtakım uluslara
karşı, bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar
kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası
silah alışverişinin, birtakım ulusların denetimi altında tutulmasını
sağlayacak önlemlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır...
Unutturulan, unutturulmak
istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur! Televizyon ekranlarında Türk
halkına tanıtılmayan, anımsatılmayan sözler de işte bu sözlerdir:
- Biz Batı emperyalistlerine
karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı
zamanda Batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk
ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece
bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız...
"Ezilen uluslar bir gün ezen
ulusları yok edeceklerdir" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yeniden
ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz
Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.
- Bütün dünya bilsin ki benim için tek yanlılık vardır. Cumhuriyet yanlılığı, düşünsel ve sosyal devrim yanlılığı...
Atatürk'ün bütün dünyaya
duyurduğu bu ilerici ve devrimci düşünceleri ne yazık ki, ülkeyi
Atatürk'ten sonra yöneten, yönettiğini sanan politikacılar eliyle
hançerlendi ve Atatürk, gerçek nitelikleri ile değil, beylik anma
törenlerinin donmuş kalıpları olarak tanıtılmak ve benzetilmek istendi.
Atatürk'ü hiç olmazsa bu
yıl, gerçek nitelikleri ile tanıtabilirsek, geçmiş dönemlerin
ihanetleri bir ölçüde unutulmuş olur. Kurtuluş Savaşı'nın yüce önderini
"Atatürk Yılı"nda inançla selamlıyoruz:
Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa...
Uğur MUMCU -
Cumhuriyet, 6 Ocak 1981
( Uyan Gazi Kemal! )